|
Topal
Osman

kaynak
Doğan Avcıoğlu ( Milli Kurtuluş
tarihi )
Giresun'un
ünlü kabadayılarından Topal Osman
da Ermeni sürgünü suçlularındandır
, aranmaktadır . Osman Ağa 1917 yılında
biraz sermaye ve birkaç kayık sahibidir
. O sıralarda asker kaçakları
boldur . Bir yandan düşmanla savaşılırken
, öte yandan asker kaçaklarına savaş
verilmektedir. Daha sonra ları Milli Mücadele
karşıtları arasında yer
alacak olan Tümen komutanı Albay
Hacı Hamdi , Osman Ağa'ya asker kaçaklarını
kovalama ve yakalama yetkisi tanır.Bu
belgeyi alan Osman Ağa ,kendi küçük çetesini,
yakaladığı asker kaçaklarını
öteki kaçakları öteki kaçakları
yakalamak için hizmetine alarak bir müfreze
haline sokar .Böylece güçlenir, Türkler de
dahil , Giresun halkı üzerinde korku ve
dehşet yaratır. Bir ara Rusya 'ya kaçmak
isteyen beş Rum'a kayık sağladı
diye Suşehrine gönderilip sekiz ay orada
göz hapsinde tutulsada , dönüşünde
tekrara çetesinin başına geçer . Mütareke'de
,Ermenilere zalim davrandığı ,
işkence ettiği iddialarıyla
kovuşturulur .Giresun'dan çıkıp
Keşap'a gider ve orada gizlenir . Bu sırada
Rum çeteleri ,Pontus Devleti emelleriyle Türkleri
öldürmeye köyleri yakıp yıkmaya hız
vermişlerdir . Doğu Karadeniz bölgesi
, Pontos olmak yada Ermenilere verilmek
tehlikesiyle karşı karşıyadır
.Trabzon ilinde direniş hazırlıkları
vardır . Trabzon'a bağlı
Giresun'da direnişçiler ,Osman Ağa'dan
yaralanmayı kararlaştırırlar
.Erzurum Kongresi delegesi Giresunlu Dr.Ali
Naci Duyduk olayı şöyle anlatır
:
"...Trabzon
merkezi,artan tehlikelerin yarattığı
kaygılarla, gerekirse silahlı direnişe
girişme kararı vermişti.Bu
karara nasıl uyacağımızı
düşünüyorduk .Çünkü müslüman
halkta silah yoktu .Aklımıza Osman Ağa
geldi .Onun da silahlı bir çetesi vardı
.Fakat Ermeni sürgününden sorumlu olarak
İstanbul Hükümetince aranıyordu
.Bu nedenle Keşap taraflarına gitmişti
.Gidip kendisiyle görüşmek ve Giresun'a
gelmesini sağlamak kararını
verdik .Önce Giresun Kaymakamı Pertev
Bey ile anlaştık .Sonra Keşap'a
gidip Osman Ağa'yı bulduk ,durumu
anlattık,Kaymakamın göz yumacağını
bildirdik,birlikte çalışmayı
önerdik .Kabul etti ve Giresun'a geldi
."
Balkan
Savaşında topal kalan Osman Ağa
,sert metodlarıyla Rum çetelerini
ezer.Rum çeteler,Türk köylerini yakıp
kadın ve çocukları öldürünce,
Osman Ağa çok daha sert karşılık
verir .Her Türk evine saldırı en az
üç Rum evine saldırıyla cezalandırılır
.Çeteciler, gemi kazanlarında yakılır.Osman
Ağa ,Giresundan
Samsun'a kadar uzana bölgede egemen
olur .Osman Ağa Samsun'da bir derebeyi
gibidir .Sakarya savaşlarında
Giresun gönüllü alayının başında
Yarbay rütbesiyle kahramanca döğüşür
.Gönüllüler, süngüleri bulunmadığından,bellerindeki
küçük eğri bıçaklarla düşmana
saldırırlar ve püskürtürler .
Trabzon'da
ise Teşkilat_ Mahsusa'nın Trabzon
temsilciliğini yapmış bulunan
Ahmet Barutçu'ya bağlı Yahya
Kahya'nın milis güçlerivardır
.Mustafa Suphi'nin öldürülüşünü
Yahya Kahta düzenler .Daha sonra Yahya Kahya
,Enver Paşa'nın hizmetinde Mustafa
Kemal'e karşı tertiplere girişir
.Trabzon'da İttihatçılığı
ve Yahya Ksahya'yı etkisiz kılmakla
görevlendirilen Tümen komutanı Sami
Sabit, bunlara karşı mücadele açar
.Yahya Kahya 1922 Temmuzunda askeri kışla
önünde ,meçhul kişiler tarafından
öldürülür .
Osman
Ağa, Karadeniz kıyılarında
Rum çetelerini,kurduğu kuvvetle
temizlemeye çalışırken,Ordu müfettişi
Mustafa Kemal Paşa ,Rumları bu Türk
çetelerinden korumak vebu çeteleri yok etmek
göreviyle Samsun'a çıkartılır
!Mustafa Kemal'in Osman Ağa ile bağlantı
kurduğu anlaşılmaktadır .Hüsamettin
Ertürk'e göre,Atatürk, Samsun'a gelir
gelmez Havza'da Osman Ağa ile görüşmüştür
.Bu iddia başka kaynaklarca doğrulanmamakla
birlikte,Osman Ağa'nın Atatürk'e bağlandığı
bellidir .Nitekim Erzurum Konresinin günlerinde
bugünkü beş ili kapsayan o günkü büyük
Trabzon ilinin bazı delegeleri Atatürk'e
karşı çıkarlar .Mustafa Kemal
,56 delegenin 38 ya da 48 oyuyla başkan
seçilir .Seçildikten sonra İbrahim
Hamdi , Ali Naci , Ömer Fevzi gibi delegeler
ondan başkanlıktan çekilmesini
isterler .İbrahim Hamdi , askerlikten
istifa ettiği halde kongreye ilk gün üniforması
ve Padişah yaverliği kordonuyla
gelen Mustafa Kemal'i yüksek sesle
eleştirir :
"-Paşa ,askerlik elbisesiyle
Kongreti etkiliyorsunuz .Bundan böyle sivil
gelmenizi rica ederim ."
Atatürk elbisesini değiştirir
ve öteki toplantılar sivil gelir .Kongre'de
Ömer Feyzi , İbrahim Hamdi , Ali Naci ,
Yusuf Ziya , Doğu için geniş bir özerkliği
öngören Prens Sabahattinden esinlenmiş
22 maddelik bir program sunarlar .Programın
bir maddesi şöyledir :
"...Doğu
Anadolu illerinde Türk soyunun en kolay kabul
edebileceği Anglosakson uygarlığının
rehberleri olan Amerikan ve İngiliz
millletlerinden herhangi birinin bilimsel ,
ekonomik ve uygarca olan yol göstericiliğini
ve yardımını iyi karşılar
"
Bu
program Kongreyi baltalama sayılır ,
özellikle Ordu yerine milis güçleri
kurulması istenmesi eleştirilir .Bu
muhalifler , Mustafa Kemal'in Heyet-i
Temsiliye'ye seçilmesine de karşı
çıkarlar ve Heyet-i Temsiliye üyelerinin
seçimlerini gösteren kapanış
tutanağını-Ömer Feyzi'nin kayınbabası
Hüseyin Abanozoğlu da dahil -
reddederler .
Muhalifler
dönüşte korku içindedirler .Torul-Maçka
bölgesinde bulunan Halit Bey'den çekindiklerinden,yol
değiştiripp güvenlik tedbirleri içerisinde
Trabzon'a dönerler .Sonradan "yüzellikler"arasına
girecek olan Ömer Feyzi Eyüboğlu ,Trabzon'da
sert yayın yapar, Heyet_i Temsiliye'ye geçici
Hükümet gibi çalışma olanağını
getiren Erzurum Kongresi kararına ateş
püskürür,memleketin eski İttihatçılar
elinde yeni bir felakete sürüklenmekte olduğunu
yazar .Halit Bey, Ömer Feyzi2yi susturma
kararı alır .Karabekir Paşa ,Ömer
Feyzi'nin Erzurum'a paketlenmesini ister .Bunu
duyan Ömer Feyzi ,İstanbul'a kaçar .Ali
Naci ile İbrahim Hamdi'nin karşısına
da Giresun'da Topal Osman dikilir . Topal
Osman'ı bunlar, Giresun Kaymakamını
ziyaret ederek saklandığı
yeredn çıkarmış ve Rum çeteleriyle
mücadelede görevlendirmişlerdir .Fakat
Topal Osman artık Mustafa Kemal'e bağlıdır
,Erzurum Kongresi kararlarına karşı
çıkanları bağışlamaz
ve Giresu'da barındırmaz .Demokrat
Parti milletvekilliği de yapacak olan ve
Yassıadaya gidecek olan Dr.Naci
Duyduk , Osman Ağa'daki tutum değişikliğini
şöyle anlatır :
“Kongreye
gidinceye kadar her dediğimizi
yapan,bizimle birlik olan Osman Ağa ,birdenbire
değişmiş, Kongredeki tutumumuzu
nasıl öğrenmişse öğrenmiş,
bize sataşmak için bahane arıyordu
. Birkaç kez hakaret ve tehditlerine uğradım
.Ben Giresun gençler Birliğinin başkanıydım
.Gençleri çağırarak beni başlarından
atmalarını söylemiş .Gençler
kabul etmeyince, Birliği de binasını
dağıttı .
Osman
Ağa, Giresun’da bir hükümdar gibi idi
.Kimseyi dinlemiyor , her istediğini yapıyordu
.Dönüşümüzden biraz sonra Giresun’a
gelen Kaymakam Hüsnü ( Çakır- İnöünü
döneminde bakanlık yaptı ) Beyi
bile dairesinden çıkarmamış ,Trabzon’dan
gönderilen bir Fransız torpidosu ile
kurtulup Trabzon’a gelebilmişti .İbrahim
Hamdi, bir kaç ay sonra bir yolunu bulup
Giresun’dan da , memleketten de çıkıp
gitti .
Bizimle
arakadaşlık eden aydın hemşerilerimiz
de korku içerisindeydiler .Birseferinde
Avukat Cemil ile Bekir Suküti kendilerini
evlerinin üst kat penceresinden aşağı
atmışlar ve bu yüzden hayli zaman
tedavi görmüşlerdi .
Benim
durumum çok tehlikeli idi.Her an beni
vurdurma olasılığı var idi
.Bir kaç kez ,Osman Ağa’nın çetesinde
bulunan akrabam Kaptan’ın* haber
vermesiyle kurtuldum .(*Mustafa Kaptan milis
teğmeni rütbesiyle Meclis Muhafız
komutanlığını 1923 Martına
kadar yapar .Trabzon’un muhalif Milletvekili
Ali Şükrü’yü Topal Osman ile
birlikte öldürmeleri üzerine tutuklanır
,askeri cezaevine konulur .Milletvekilleri ,Kaptan’ın
subay sayılıp askeri cezaevine
konulmasına şddetle karşı
çıkarlar, sivil cezaevine konmasını
isterler.Bir zamanların İştirakiyun
Partisi kurucusu Mehmet Şükrü şöyle
haykırır:
“Korkarız
ki , oradan kaçırılsın...Kaçırılmasın
oradan ...”
Osman
Ağa’nın çetesi ,Doğu’da
ayaklanan eşkiya üzerine gönderilince,ben
de gidecektim.Fakat son dakikada vazgeçti .Bir
zaman sonra haber göndererek Erzurum’a
gitmemi emretti .Çarem yoktu,
gidecektim.Fakat yakın arakadaşım
Bulancak Bucak müdürü Osman Fikret ,yolda
öldürüleceğimi haber verince,limandaki
bir Fransız ticaret gemisine sığındım
.”
Öteki
Erzurum Kongresi MuhalifiKitapçızadelerden
Yüksek Mühendis İbrahim Hamdi’de* (İbrahim
Hamdi Edinburg Üniversitesinde mühendislik
okumuştur.Dünya savaşı ile
İttihatçıların ve Ordu
mensuplarının memleketi felakete sürüklediğine
inanır.Erzurum Kongresinde Atatürk’e
üniformanı çıkar der .Topal
Osman’ın tehditlerine uğrayınca
İngiltere’ye gider .Almanya’da
Siemens’de çalışır .Sonra
a.E.G firmasının Türkiye temsilcisi
olarak geri döner )Osman Ağanın
elinden kaçışını şöyle
açıklar :
“Mustafa
Kemal Paşa’ ve onu tutan Ordu ile aramızs
açılınca ,daha önce bizim aracılığımızla
kaçak durumdan kurtulup Giresun’a gelmiş
olan Topal Osman ,iyice pervasızlaştı
ve kimseyi dinlemez oldu .Üzerimde apoletsiz
yedek subay üniforması ve cebimde
tabanca ile geziyordum .Topal Osman’ın
bizi her an öldürmesi mümkündü . Çünkü
vahşi yaradılışlı bir
insandı . Buyruğundakilerin hepsi de
kolaylıkla suç işleyebilecek
insanlardı.Topal Osman Ağa’nın
Ermenilere büyük kötülük ettiği
younda adı çıkmıştı
. Gerçekten Topal Osman ,Ermeni ve Rum çetelerini
bastırıyordu
fakat müslümalara ve Türklerede kötülükleri
dokunuyordu .Kümsenin yaşam , mal ,ırz
güvenliği kalmamıştı .Ben
ve birkaç Giresun’lu ülkücü ise ,sanki
memleketimizi korumak görevi bize verilmiş
gibi ,Giresun2u huzurlu bir yaşam içinde
tutabilmeye uğraşıyor ve Topal
Osman çetesinin hangi din ve milliyette olsun
, masum insanlar kötülük etmesini onaylamıyorduk
.Nitekim adamalrından biri , bir Türk’ün
eşini kaçırmıştı .Bana
gelip yakındılar.Topal Osman’a
gittim ve bu gibi olayların tekrarına
meydan vermemesini söyledim . O zamanlar bizi
dinliyordu .Fakat Erzurum Kongresinde muhalif
damgası yiyince,artık bizi dinlemez
oldu . Bizi ortadan kaldırıp
Giresun’un tek egemeni olma hevesine kapıldı
.Erzurum Kongresini eleştiren yazının
çıkmasından sonra ise yaşamım
iyice tehlikeye girmişti ...Erzurum
Kongresinden birkaç ay sonra deniz yoluyla
İstanbul’a oradan İngiltereye
gittim .
Topal
Osman seçim yönetiyor
Erzurum
Kongresi muhaliflerinin etkisiz kılınması
Trabzon’da muhalefet sona ermez .Bu kez
Sivas Kongresi muhalifleri ortaya çıkar
.Erzurum’da Heyet_i Temsiliyeye seçilen
İzzet Eyüboğlu ve Servet Hacısalihoğlu,Sivas
Kongresini tanımazlar , bölgeci bir
tutum takınırlar ,Karabekir Paşa’danda
destek görürler . Halit Bey, Karabekir Paşa’ya
rağmen , bu muhalefeti susturmaya çalışırsada
engellenir .Atatürk ,Karabekir Paşaya
karşı Halit Bey’i tutar .Halit Bey
seçimleri etkilemekte rol oynar.Topal Osma
ise ,Samsun’dan İstanbul Meclisine
millicilerin gitmesini sağlamaya çalışır
.Samsun’da İstanbul Hükümeti yanlısı
Mutasarrıf ile Kadı,seçimlere adaydır
.Kastamonu ve Trabzon valileri bu istenmeyen
kişilerin adaylıklarını
geri alamalrını sağlayamazlar .Topal
Osman müfrezesi Samsun üzerine yürür .Mutasarrıf
ile Kadı bir İngiliz savaş
gemisine binip İstanbula kaçarlar .Sonradan
Milli Mücadeleye katıulacak olan Hürriyet
ve İtilafçı Rıza Nur ise ,
Kuvayı Milliyecilerin silahlı gösterilerine
rağmen Sinop’ta seçimi kazanır .
Gümüşhanedende
Erzurum Kongresinde Atatürk ile birlik
olmakla birlikte, Sivas Kongresinde İzzet
Ve Servet Beylerle birlikte ona karşı
çıkan İbrahim Paşa’nın
oğlu Kadirbeyzade Zeki seçilir .Meclis
feshedilince Zeki’nin Damat Ferit’le işbirliği
halinde Trabzon’da çalışacağı
öğrenilir .Atatürk,8 Nisan 1920’de
bunu Karabekir’e yazar ve gözaltında
tutulup gerektiğinde tutuklanmasını
ister .Fakat Zeki Bey daha İnebolu’da
yakalanır, Ankara’ya yollanır ,milletvekilliğinden
istifa ettirilir ve Gümüşhane2de
oturmasına müsade edilir (Sonradan
ikinci dönem Meclis seçimlerini bağınsız
olarak kazanır.İzmir suikastinden
tutuklanır.Beraat eder ve politikayı
bırakır ) .Erzurum Kongres’nin
Heyet-i Temsiliye üyesi Servet Hacısalihoğlu
ise ,hemen politikayı bırakır ,hatta
Trabzon’da bile oturmayı uygun
bulmayarak Samsun’a yerleşir ticaretle
uğraşır .İzzet Eyüboğlu
ise ,Millet Meclisi seçimlerini kazanır
.İstanbul ile Ankara arasındaki
analaşmazlığı gidereceğini,gerekirse,Ankara’dan
İstanbul’a gideceğini,Padişah’a
bağlı bulunduğunu söyleyerek
öteki Milletvekili arakadaşlaıyla
birlikte Ankara’ya doğru yola çıkar.
Fakat Samsun-Çarşamba yolu üzerinde Gümüşhane
Milletvekili Ziya ile birlikte 6 Mayıs
1920’de eşkiyalar (?) tarafından
öldürülür .Öldürülenlerle birlikte
yolda bulunan öteki beş milletvekili ,olayın
basit bir Milletvekili olmadığını
9 Mayıs 1920’de düzenledikleri bir
tutanakla saptarlar .
Millet
Meclisi ,Topal Osman’dan sorulur
Bu
arada iç isyanlar almış yürümüştür
.İsyan dalgaları ,Ankara kapılarına
ulaşmıştır .Atatürk 19
Nisan’da Karabekir Paşa’dan
“Disiplinine ,inanç ve iradesine tam
güvenilecek ve herhangi bir yerde
patlayabilecek her ayaklanmayı anında
tepeleyebilmek üzere güçlü bir yumruk gibi
davranabilecek” 500 ila 1000 kişilik
bir seçkin kuvvet ister .Karabekir ancak 30
atlıyla “yeşil ordu öncüsü”
diye bilinen Ebulhintli Cafer’i yollar
.Bu kez Atatürk ve İnönü ,Trabzon
Valisi Hamit’e ,Tümen komutanı Dadaş
Rüştü’ye, Karabekir Paşa’ya
haber vermeden yazarak “Lazistan ve
Giresundan “ müfreze isterler .Akıllarında
Osman Ağa ‘da vardır .Olayı
öğrenen Karabekir Osman Ağa giderse
Rumlar azar” der .Ama Osman Ağa bölgede
kalmak koşulu ile , bir birliğin
Ankara’ya gitmesine razı olur .Sonradan
Topal Osman da Ankara’ya gelir .Mustafa
Kemal Paşa’nın özel Muhafız
Taburu olarak bu birlik milli kıyafetle görev
yapar .Topal Osman ,Milis Yarbayı rütbesiyle
Giresun Alay Komutanıdır .Osman Ağa
Meclis’in de kendisinden sorulduğu kanısındadır
.Bu anlayışla eskiden dostu olan
Trabzon Milletvekili Ali Şükrü’yü 26
Mart 1923’de öldürür .Son gizli toplantılarda
1.ve 2. gurup toplantılarında ,eller
ceplerinde karşı karşıya
gelmişlerdir . Bu toplantıda Atatürk
eli cebinde kürsüden inmiş ,”memleketi
zarar sokuyorsunuz , amacınız nedir
?” diyerek Ali Şükrü’nün üzerine
yürümüştür .Taraflar vuruşmak üzeredir
.Meclis Başkanı Cebesoy Paşa ,önündeki
çanı kürsüden gurupların arasına
fırlatarak ortalığı yatıştırır
.Topal Osman ,kendi anlayışına
göre, Ali Şükrü’yü öldürerek
Meclisteki asayişsizliğe son vermek
ister .Başbakan muhalefete göz kırpan
Rauf Orbay’dır,olayın üstüne
gider, hatta tehditte bulunur.Orbay ,anılarında
Atatürk’le bu konuda aralarında geçen
konuşmayı açıklar :
“Atatürk-Şimdi
ne düşünüyorsun ?
“Orbay
– Bir şey düşündüğüm
yok.Topal Osman’ı yakalamak gerek.Çankaya’nın
arkasında, ayrancı tarafında
Papazınbağı denilen yerde
bulunduğu sanılıyor.
“Atatürk-Nasıl
yakalatacaksın ?
“Orbay
– Meclis Muhafız birliği ile ...
“Atatürk
– Meclis Muhafız Birliğinde Topal
Osman’la gelmiş Karadenizliler
var.Bunlar birbirlerine ateş etmezlerse ,
ne sen , ne ben , ne Ankara ... Birşey
kalmaz...
Orbay
– Suçluları yakalamak mutlak gerek...Eğer
Başkomutan olarak ve herhangi bir düşünceyle,
sizce buna gerek görülmüyorsa , benim bunu
yarın Mecliste anlatmam gerekecektir”.
Bunun
üzerine Atatürk,eline hücum planınıda
çizip vererek İsmail Hakkı Tekçe’yi
Osman Ağa ve arkadaşlarını
ele geçirmekle görevlendirilir .Topal Osman
vurulup öldürülür .Meclis’te cesedinin gömüldüğü
yerden çıkartılarak Meclis kapısı
önüne asılması önerilir .Başkanın
“ oy birliği ile kabul edildi” demesi
üzerine Erzurum Milletvekili Salih haykırır
:
“-Buna
el kaldırmayan suç ortağı
olacaktır”
Topal Osman
Olayi”
Cemal SENER, Ant Yayinlari, 1992
Kitabindan alintilar
1912 Balkan
savasinda askerden muaf tutulamasi icin
babasinin verdigi paraya ragmen, arkadaslari
ile beraber
Gonulluler olarak Istanbulla gelir.
Trakya’da sarapnel
parcasiyla yaralanir ve bacagi eski haline
almaz. Topal
lakabi burdan gelir.
Birinci dunya harbinin cikmasiyle Giresundan
topladigi
100 kisilik bir ceteyle Trabzon’daki
hapisanenin kapisini
actirip 150 mahkumuda cetesine ilave eder.Bu
‘gonullu’
taburu “Teskilati Mahsusa Alayi”na bagli
gorev yapar.
Cetesinin ‘icraatlari’ uzerine Istabul
Divan-i Harp Topal
Osman’in derhal yakalanarak Istanbula
geririlmesine karar
verir. Topal Osman topladigi gonulluler ile
Sebinkarahisara
kacar. Kesap ve Karahisar bolgelerindeki Rum
koylerine
baskinlar yapar. 1919 un sonlarinda Affedilir,
ve Muhafazai
Hukuku Milliyet Cemiyeti Giresun Sube Baskani
olur.
Ataturk Samsun’a ciktigin’da Topal Osman
Ermeni
surgunu suclusu olarak aranmaktadir. M.Kemal
Havza’da
Topal Osmanla gorusur. M.Kemal “Eger turk
halki seni
destekliyorsa, git reislik (belediye) makamina
otur. Sehir
senin ve adamlarinin isgali altinda bulunsun.
Sen kacip daga
cekilecegine Rumlar kacsin.Onlar bir kere
kanunsuz yola
adim atar gurunduler mi zamanla hepsini
temizleriz” der
(Hasan I. Dinamo,‘Kutsal Isyan’).
Trabzon Valisinin Istanbula sikayeteri olur:
Giresunda
adam olduren harac alan bir eskiya turedi bizi
bundan kurtarin.
Memleketen kacirttigi Rum ve Ermenilerin
mallarinin
tapularini kendi uzerine yaptirdigi , hatta bu
tapularin
cuvallar dolusu olup satmakla bitirilemedigi
soylenir
Topal osman rum ceteci elebaslarini cuvallara
koyup
taslara baglayarak kayiklardan denize atar.
Bir Bolucu
rum olusune iki altin veriyor (Cemal Sener,
T.osman
olayi, roportajlar, 1992).
Giresun sancagi Reji Miduru Nakiyuddin,
M.Kemala
gonderdigi bir telgraftan bir bolum:
“… Osman Aga tumden cahil olup gecmiste
bir hic
oldugundan bahsetmeye gerek yoktur. …1.
Balkan
harbide bir ayaginin sakat kalmasi sonucu
gordugu
iltifat ve yardimlardan baslayarak kahvecilik,
baliskcilik, goz acip kapayincaya kadar kisa
bir
zamanda milyonerlige cikan bu zatin……kurdugu
zenginligin ....zorla elegecirme oldugunu
gozler onune arz ederim….
Topal Osman cetesi Kocgiri olylarinda tekrar
gorulur. Topal Osman veCetesinin Kocgiri
uzerindeki
zulmu oylesine azginlasirki, Kocgirili Beko
ozel olarak
bu cete ile savasmak icin gonderilir.
Erzimcan’dan
gelen birlikler Topal Osmani kurtarir.
Sakarya Meydan Savasinda Topal osman ve cetesi
6000
kisilik bir grupla katilir.
Savastan sonra Giresun usaklarinda olusan
gonullu Laz
mufrezesi Ankara’da M.Kemali ve meclisi
korumasini
yapar. Topal Osman Millet Meclisinde kendisine
ayrilan ozel kisimda silahli adamlariyle
otutur ve oturumlari izler.
Birinci Mecliste 1. Ve 2. Grup diye
adlandirilan iki grup vardir.
1. Grup M.Kemal ve arkadaslari. 2. Grup
muhalifler saltnat ve
hilafet yanlilari. Ikinci meclisin
olusturulmasi icin yapilan
secimlerde 2.gruptan kimsenin meclise
alinmamasi icin yogun
cabalara girilmis ve bunda oldukca basarili
olunmustur.Bu
konudaki en buyuk destegide Aleve-Bektasi
kokenli milletvekilleri
vermistir.
Ikinci grubun temsilcisi Trabzon milletvekili
Ali Sukru Bey’dir.
Ali sukru bir meclis toplantisindan sonra
ortadan kaybollur ve
birkac gun sonra olu bulunur.Son meclis
toplantisinda M.Kemel
ile aralari cok gerginlesmis ve birbirlerinin
uzerine yurumuslerdir..
Ali Sukruyu Topal Osmanin oldurdugune dair
yeterli delil ortaya
cikartilir. M. Kemal Tabur Konutanina
Osman’in teslim alinmasi
icin gerekli plani cizerek verir. Kendisi esi
Latife Hanimla birlikte
Cankaya’yi bosaltip istasyondaki eve
yerlesir. Topal Osman yarali
ele gecirilir daha sonra olur.
Rauf Orbay anilarinda (Feridum Kandemir) soyle
der:
“ osman ustune gelindigini sezince Cankaya
koskune hucum etti.
Koskte kimseyi bulamayinca kapiyi kirip iceri
girdi ne bulduysa
parcalayip ortaligi karmakarisik etti.”
Meclisin idam karari uzerine Topal Osman’in
olusu gomuldugu
yerden cikartilarak meclisin onunde cesedin
basi kesik oldugundan
ayagindan asilarak herkese gosterilir.
Mahir Iz (Yillarin Izi, 1975) Topal Osman
cetesinin Ankara’da
nizami bozacak tavirlar icine girdiklerini
anlattiktan sonra “ galiba
bir tasla iki kus vurulsun diye Ali Sukru
Bey’in izalei vucudu
Topal Osman’a havale edildi” der.
Donemin Sinop milletvekili Riza Nur, Topal
Osmanin ilk hamlede
teslim oldugunu yaylim ateslerinin mahsus
yapildigini soyler.
(Cemal Sener, Topal osman Olayi, 1992).
“ 1. Dunya
Savasinda Teskilati Mahsusa” adli kitap.
(Arif CEMIL, Arba Yayinlari, 1997)
Topal Osman
ve cetesi Turk ordusuna Borcka’da Ruslara
karsi
katilir. Cete o zamana kadar hic svas gormemis
kisilerden murrekepti.
Oyuzden evvela on alti onyedi yasindaki
cocuklar cete efradi
arasindan cikarilarak hastane emrine verilir.
Yanliz Topal Osman
bunlarda birkacini mutlaka yaninda alikoymak
istemistir.(sayfa,171)
Topal Osman Gurcu Hasan Efendiyle
gorevlendirilir. Topal Osman
cetesinin efradi Ruslarin ilk hucum
tesebbuslerinde kacmaya
baslamislar ve Osman bunlari durdurmak icin
hic bir tesebbuste
bulunmamisti.Bunun uzerine Hasan efendi
kacaklarda bir iki tanesini
yere sermege mecbur olur. Topal Osman yanina
birkac kisiyi alarak
cepheyi terkedip Hasan beyi sikayet icin
Borcka’ya gittiginde,
cepheden firarini kapatmaya neden bulur.
Riza efendi {Borckadaki komutan olmali} Topal
Osmani cepheden
kactigi icin azarlar ve divan harbine verir.
Efrafttan birisi ilk defa firar
ederse deynege ve ikinci defa firar ederse
idama mahkum ediliyordu..
Degnek cezasi mevzuu bahis olan mufrezenin en
kucuk zabiti
tarafibndan tatbik olunuyordu. Muhakemede
Hasan Efendinin
raporundan sonra, Osmanin cepheden firar
ettigi kati surette sabit
olmus ve kendisi 50 degnek cezasina mahkum
edilmistir.
Butun Topal Osman efradiyla diger ceteler bir
meydana toplanir,
Osman bu dairenin ortasina getirili.Karar
okunduktan sonra kucuk
bir zabit elleri ve ayaklari iki kisi
tarafindan tutulan Osmanin uzerinde
kirilan degnekleri degistirmek suretiyle
divani harbin karari olan 50
degnegi tamamiyla tatbik eder. Kendisine ancak
iki gun sonra gelebilir.
Topal Osman basindan gecen gecen bu vakakardan
sonra anlamistirki
harp esnasida cetecilik yapmak cesaret ve
askerlik isidir.oyle zan ve
tahmin edildigi gbi vurup kirmak yagma etmek
degildir. O yuzden
Hasan efendiden ozur dileyerek elini oper.
Bunu yapmadaki maksadi arkadaslari ile beraber
savasmak degil,
kimseyi gucendirmeden gene ortadan
ayrilabilsin!
Hasan Efendiye kendisinin cekilmesine musade
edilmesini rica eder.
Bu maksatla doktordan bir rapor alinip
Trabzon'a gonderilir.
Gonderilmeden silahlari tamamiyle alinmis ve
beraberinde
getirdigi cete efradi cephede alikonmustur.
|
|